Arkadaşlar selam,
Bu işe yeni başlayanların en çok takıldığı, hatta yıllardır bu piyasada olanların bile zaman zaman atladığı bir konuya parmak basalım bugün. Hepimiz o mükemmel, akılda kalıcı, projenin ruhunu yansıtan domaini bulmaya çalışıyoruz. Saatlerce, bazen günlerce düşünüyoruz. Listeler yapıyoruz. Sonunda gözümüze çok "güzel görünen" bir isim buluyoruz ve hemen atlıyoruz. İşte o an, en büyük hatalardan birini yapma potansiyelimiz doğuyor. Çünkü çoğumuz domain alırken "okunabilirliğe" takılıp, asıl altın kural olan "yazılabilirliği" es geçiyoruz. Evet, bu ikisi aynı şey değil ve aralarındaki fark, projenizin başarısını doğrudan etkileyebilir.
Peki nedir bu okunabilirlik ve yazılabilirlik arasındaki devasa fark? Şöyle anlatayım: Okunabilirlik, bir domaini bir kartvizitte, bir reklam panosunda veya bir web sitesinin logosunda gördüğünüzde ne kadar kolay anladığınızdır. Mesela "KaliteliWebTasarim.com" gibi bir domain oldukça okunaktır. Ne iş yaptığını anlarsınız, kelimeler nettir. Buraya kadar her şey harika. Ama işin sırrı, yani "yazılabilirlik", birisinin bu domaini sadece duyduğunda ne kadar kolay ve hatasız yazabildiğidir. Buna sektörde "radyo testi" deriz. Yani, domaininizi radyoda duyan birisi, tarayıcısını açıp adresi tek seferde doğru yazabilir mi? İşte can alıcı nokta burası. "Creative4You.com" kulağa hoş gelebilir ama duyan kişi "creativeforyou.com" mu, "creative4u.com" mu yoksa "kreatif4you.com" mu yazacak? Bu karmaşa, size anında ziyaretçi kaybettirir.
Unutmayın, en iyi domainler telefonda birisine söylerken hecelemek zorunda kalmadığınız domainlerdir. İçinde tire (-) olan, rakam barındıran (hem yazıyla hem sayıyla yazılabilecek olanlar), argo veya kasten yanlış yazılmış ("quick" yerine "kwik" gibi) kelimeler içeren alan adları, yazılabilirlik testinden sınıfta kalır. Bir kullanıcı, sitenize gelmek için bir an bile "acaba şöyle mi yazılıyordu" diye düşünüyorsa, o potansiyel müşteriyi ya rakibinize kaptırırsınız ya da tamamen kaybedersiniz. İnsanlar kolayı sever. Akılda kalan ve söylendiği gibi yazılan domainler, marka bilinirliği ve doğrudan trafik için paha biçilmezdir. Bu yüzden bir sonraki domain yatırımınızı yaparken, onun ne kadar "havalı" göründüğünden çok, telefondaki annenizin bile duyduğu an tek seferde doğru yazıp yazamayacağına odaklanın.
Bu basit ama kritik detayı atlamamak, uzun vadede size çok şey kazandırır. Bol kazançlar.
Bu işe yeni başlayanların en çok takıldığı, hatta yıllardır bu piyasada olanların bile zaman zaman atladığı bir konuya parmak basalım bugün. Hepimiz o mükemmel, akılda kalıcı, projenin ruhunu yansıtan domaini bulmaya çalışıyoruz. Saatlerce, bazen günlerce düşünüyoruz. Listeler yapıyoruz. Sonunda gözümüze çok "güzel görünen" bir isim buluyoruz ve hemen atlıyoruz. İşte o an, en büyük hatalardan birini yapma potansiyelimiz doğuyor. Çünkü çoğumuz domain alırken "okunabilirliğe" takılıp, asıl altın kural olan "yazılabilirliği" es geçiyoruz. Evet, bu ikisi aynı şey değil ve aralarındaki fark, projenizin başarısını doğrudan etkileyebilir.
Peki nedir bu okunabilirlik ve yazılabilirlik arasındaki devasa fark? Şöyle anlatayım: Okunabilirlik, bir domaini bir kartvizitte, bir reklam panosunda veya bir web sitesinin logosunda gördüğünüzde ne kadar kolay anladığınızdır. Mesela "KaliteliWebTasarim.com" gibi bir domain oldukça okunaktır. Ne iş yaptığını anlarsınız, kelimeler nettir. Buraya kadar her şey harika. Ama işin sırrı, yani "yazılabilirlik", birisinin bu domaini sadece duyduğunda ne kadar kolay ve hatasız yazabildiğidir. Buna sektörde "radyo testi" deriz. Yani, domaininizi radyoda duyan birisi, tarayıcısını açıp adresi tek seferde doğru yazabilir mi? İşte can alıcı nokta burası. "Creative4You.com" kulağa hoş gelebilir ama duyan kişi "creativeforyou.com" mu, "creative4u.com" mu yoksa "kreatif4you.com" mu yazacak? Bu karmaşa, size anında ziyaretçi kaybettirir.
Unutmayın, en iyi domainler telefonda birisine söylerken hecelemek zorunda kalmadığınız domainlerdir. İçinde tire (-) olan, rakam barındıran (hem yazıyla hem sayıyla yazılabilecek olanlar), argo veya kasten yanlış yazılmış ("quick" yerine "kwik" gibi) kelimeler içeren alan adları, yazılabilirlik testinden sınıfta kalır. Bir kullanıcı, sitenize gelmek için bir an bile "acaba şöyle mi yazılıyordu" diye düşünüyorsa, o potansiyel müşteriyi ya rakibinize kaptırırsınız ya da tamamen kaybedersiniz. İnsanlar kolayı sever. Akılda kalan ve söylendiği gibi yazılan domainler, marka bilinirliği ve doğrudan trafik için paha biçilmezdir. Bu yüzden bir sonraki domain yatırımınızı yaparken, onun ne kadar "havalı" göründüğünden çok, telefondaki annenizin bile duyduğu an tek seferde doğru yazıp yazamayacağına odaklanın.
Bu basit ama kritik detayı atlamamak, uzun vadede size çok şey kazandırır. Bol kazançlar.
